Dünyada Kaç Tane Güvercin Var? Edebiyatın Sessiz Kanatları Üzerine Bir İnceleme Kelimelerin Gücü, Güvercinlerin Sessizliği Bir edebiyatçının kaleminden bakıldığında “Dünyada kaç tane güvercin var?” sorusu, bir istatistiğin değil, bir hikâyenin başlangıcıdır. Çünkü kelimeler, tıpkı güvercinler gibi, bir yerden bir yere anlam taşır. Her cümle bir kanat çırpışıdır; her metafor bir gökyüzü parçası. Edebiyat, bu kanat seslerini duymanın sanatıysa, o hâlde güvercin de insan ruhunun en eski sembollerinden biridir — barışın, özlemin, dönüşün ve bazen de unutulmuş bir mektubun taşıyıcısı. Bir güvercinin tüylerinde saklı olan beyazlık, sadece doğanın değil, anlatının da bir biçimidir. Edebiyatın diliyle konuşan güvercin, bize rakamların değil, hikâyelerin…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Boş Bir Deftere Ne Yazılır? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücüne Pedagojik Bir Yolculuk Bir eğitimci olarak her zaman inanmışımdır: her boş sayfa, bir potansiyelin sessiz davetidir. Tıpkı bir öğrencinin zihni gibi… Boş bir defter, yazılmayı bekleyen fikirlerin, duyguların ve keşiflerin alanıdır. “Boş bir deftere ne yazılır?” sorusu, yalnızca yazma eylemini değil; öğrenmenin, anlam inşasının ve bireysel dönüşümün özünü sorgulatan derin bir pedagojik sorudur. Bu yazıda, bir defterin nasıl bir öğrenme aracına dönüşebileceğini; bilişsel, duygusal ve toplumsal düzeylerde inceleyeceğiz. Çünkü bazen bir kalem darbesi, bir ömürlük farkındalık yaratabilir. — Öğrenmenin Başlangıcı: Boşlukla Yüzleşmek Her öğrenme süreci, bir boşluk ile başlar. Bir öğrencinin zihnindeki…
Yorum BırakKapan Ne Anlatıyor? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Ekseninde Bir Okuma Kimi zaman bir kelime, bir nesne ya da bir metafor; hayatın içinden kopup gelen bir aynaya dönüşür. “Kapan” da işte tam olarak böyle bir kelime. İlk duyduğumuzda aklımıza belki bir tuzak, bir kapanma hâli ya da bir çıkmaz gelir. Oysa kapan, sadece fiziksel bir tuzak değildir; toplumsal yapının, cinsiyet rollerinin, sosyal adaletsizliklerin görünmeyen dişlilerini temsil eden güçlü bir simgedir. Bu yazıda “kapan” kavramını bir metafor olarak ele alacak, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet açısından nasıl bir anlam taşıdığını birlikte düşüneceğiz. Görünmeyen Zincirler: Kapanın Toplumsal Yüzü Kapan, ilk…
Yorum BırakKanun Türk Çalgısı mı? Bilimsel Merakla Bir Müzik Yolculuğu “Kanun Türk çalgısı mı?” sorusu, ilk bakışta basit gibi görünebilir. Ama işin içine tarih, etnomüzikoloji, kültürel etkileşim ve bilimsel araştırmalar girince, cevap bir anda çok daha katmanlı hâle gelir. Ben de bu yazıda, bir meraklı müziksever olarak, konuyu hem bilimsel veriler hem de herkesin anlayabileceği sade bir dille ele almak istiyorum. Hazırsan, tarihin derinliklerinden günümüz sahnelerine uzanan bu ilginç yolculuğa birlikte çıkalım. 🎶 Kanunun Kısa Tanımı: Tellerde Gizlenen Bir Medeniyet Hikâyesi Kanun, mızrapla çalınan, dikdörtgen biçiminde ve üçlü tellere sahip bir telli çalgıdır. Ses aralığı geniştir, mikrotonal seslere olanak tanır ve…
Yorum BırakHanedan üyeleri kimlerdir? Cevap, soy kütüğüne sığmayacak kadar politik, protokol kadar kişisel: Hanedan üyeleri, kan bağıyla güç devralmanın normal sayıldığı bir sistemin canlı reklam panosu—ve çoğu zaman bedelini toplumun ödediği ayrıcalığın sürdürücüleridir. Hanedan Üyeleri Kimlerdir? Romantize Edilen Soy, Gerçekte Neyi Temsil Eder? Sıkça duyduğumuz “kraliyet ailesi”, “hanedan” ya da “sülale” etiketlerinin ardında, hukuki kuralların, dini/kültürel teamüllerin ve çıplak güç dengelerinin harmanlandığı bir ağ yatar. Basit tanım: Hanedan üyeleri, belirli bir tahtın veya soyun veraset çizgisine doğrudan ya da dolaylı bağla tutunan; unvan, protokol ve miras üzerinden meşruiyet devralan kişilerdir. Fakat mesele sadece kimlerden oluştuğu değil; niçin ve nasıl var olduklarıdır.…
Yorum BırakGloballeşme ve Glokalleşme Nedir? Siyaset Bilimsel Bir Bakış Bir siyaset bilimci olarak güç ilişkileri ve toplumsal düzen üzerine kafa yorarken, dikkatimi çeken en önemli olgulardan biri, küresel ile yerelin kesiştiği alanlardır. Globalleşme ve glokalleşme kavramları bu bağlamda yalnızca ekonomik ya da kültürel süreçleri değil, aynı zamanda iktidarın dağılımını, kurumların işlevini, ideolojik söylemleri ve vatandaşlığın dönüşümünü anlamamız için kritik birer anahtar sunar. Globalleşme: Sınırların Aşılması ve İktidarın Yeniden Dağılımı Globalleşme, basitçe dünyanın farklı coğrafyalarının ekonomik, kültürel ve siyasal ağlarla birbirine bağlanmasıdır. Ancak siyaset bilimi açısından bu, sadece “sermaye dolaşımı” değildir; aynı zamanda ulus-devletlerin otoritesini dönüştüren, kurumların rollerini yeniden tanımlayan bir süreçtir.…
Yorum BırakBu yazı bol kahkaha, biraz resmi prosedür ve bolca “aman komşu kızmasın” kaygısı içerir. Hadi bakalım, gökyüzünü renklendirmeden önce kağıt işleriyle uğraşmamız gerekiyor mu, bir görelim! Havai Fişek Atmak İçin İzin Almak Gerekir mi? Gökyüzüne Renk Katmanın Resmi Yüzü Havai fişek denince çoğumuzun gözünde gökyüzünde patlayan renk cümbüşü ve ardından gelen “Ooooh” ve “Aaaah” sesleri canlanır. Ama işin eğlencesine dalmadan önce akla şu soru düşer: “Ya biz şimdi bu fişekleri patlatmak için izin almak zorunda mıyız?” İşte tam da burada mizah ve biraz bürokrasi devreye giriyor. Erkeklerin Çözüm Odaklı Stratejisi: “Nereden Alacağız Bu İzni?” Bir Türk erkeği havai fişek atmayı…
Yorum Bırak[](https://anlatilaninotesi.com.tr/20180917/nesli-tukenmekte-olan-beyaz-gergedan-dogum-yapti-1035224260.html?utm_source=chatgpt.com) Türkiye’de Gergedan Var mı? Türkiye, günümüzde gergedanların doğal yaşam alanı olmayan bir bölgedir. Ancak, bu dev memelilerin tarihsel olarak Anadolu’da varlık gösterdiği bilinmektedir. Paleontolojik buluntular, Türkiye’nin farklı bölgelerinde eski zamanlarda gergedanların yaşadığını gösteren önemli veriler sunmaktadır. Tarihsel Varlık: Paraceratherium Oligosen dönemine ait Paraceratherium fosilleri, Türkiye’nin Orta Karadeniz bölgesindeki Çorum il sınırlarında bulunan Kızılırmak Formasyonu’nda keşfedilmiştir. Bu dev gergedan, yaklaşık 28 milyon yıl önce yaşamış ve kara üzerinde var olmuş en büyük memeli olarak kabul edilmektedir. Paraceratherium’un fosil kalıntıları, Türkiye’nin bu dönemde gergedanların yaşam alanı olduğunu göstermektedir. [1] Stephanorhinus ve…
Yorum BırakGerede Nereye Bağlı? Felsefi Bir Bakış Bir filozofun bakış açısıyla, “Gerede nereye bağlı?” sorusu aslında yalnızca coğrafi bir sorgulama değil, varlık, bilgi ve etik üzerine derin bir anlam taşır. Gerede, Batı Karadeniz bölgesinde bulunan ve tarihin çeşitli evrelerinde toplumsal yapıyı şekillendiren bir kasaba olarak bilinir. Ancak felsefi bir açıdan bakıldığında, bu soruya yalnızca yerel bir bağlamda değil, daha geniş ontolojik, epistemolojik ve etik çerçevelerde de yaklaşmak mümkündür. Bir yerin “bağlı” olduğu noktalar, hem somut hem de soyut anlamlar taşıyabilir. Ontolojik Perspektif: Bağlantılar ve Kimlik Ontoloji, varlık felsefesi olarak, bir şeyin ne olduğunu ve nasıl var olduğunu sorar. Gerede’nin “bağlı olduğu…
Yorum BırakHamlama Ağrısı Neden Olur? Gün gelir, uzun bir aradan sonra spora başlarsınız. Ya da taşınma, bahçe düzenleme gibi fiziksel bir işin içine girersiniz. Her şey yolunda giderken ertesi gün yataktan kalkmak bile bir mücadeleye dönüşür. Kaslar yanar, hareket etmek zorlaşır… İşte o tanıdık his, halk arasında “hamlama ağrısı” olarak bilinir. Peki, bu ağrının asıl nedeni nedir? Hamlama Ağrısının Bilimsel Adı: Gecikmiş Kas Ağrısı (DOMS) Bilimsel olarak “Delayed Onset Muscle Soreness” (DOMS) olarak adlandırılan hamlama ağrısı, genellikle egzersizden 12 ila 24 saat sonra ortaya çıkar ve 72 saate kadar sürebilir. Araştırmalar, bu ağrının kas liflerinde meydana gelen mikroskobik yırtılmalardan kaynaklandığını gösteriyor.…
Yorum Bırak